Travma sonrası stres bozukluğu. EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme), Francine Shapiro’ nun göz hareketlerinin rahatsızlık oluşumuna sebep olan düşüncelerin etkisini azalttığını keşfetmesi sonucu geliştirilen; psikodinamik, psikanalitik, maruz bırakma, bilişsel, davranışsal ve danışan merkezli bireye özgü terapi yaklaşımlarının farklı öğelerini bir araya getiren TSSB’de etkinliği kanıtlanmış psikoterapi yöntemidir. EMDR terapisi ile amaçlanan kişide travmaya sebep olan olumsuz anıların yeniden işleyerek işlevsellikten uzak duygu, düşünce, biliş ve inançların yerine uygun, adaptif olanları koymaktır. Bu işlevsel inançlar sayesinde olumsuz anının yarattığı gerçekçi olmayan duygu, düşünce, inanç ve beden duyumlarının etkisi azalır.EMDR başlangıçta gasp, taciz, yaşam tehdidi gibi bireysel ve savaş gibi toplumsal şiddete, doğal afet, kaza gibi olumsuz, travmatik deneyimlere sahip olan bireylerde tedavide kullanılmıştır. Tedavi yönteminin yüksek düzeyde etkinliği bireyin özgüven problemlerini, çocukluk dönemi psikiyatrik bozukluğu, beden algısının bozukluğunu ve farklı anksiyete ve depresif duygu bozuklukları gibi farklı psikolojik problemlerin de tedavisinde de kullanımına yöneltmiştir ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir (Balibey ve Balikçi, 2013).TSSB’de EMDR yaklaşımı, travmatik bir anının işlevsel olmayan bir biçimde bellekte depolandığını, bu durumun işlevsel olmayan tepkiler ortaya çıkardığı ve sonuçta kişinin zayıflamış kendilik algısına sebep olduğunu belirtir.Kişinin belleğinde depolanan anıların farklı bilgileri içerdiği ve ilerleyen süreçte farklı bilgilerle uyum sağlayabilecek biçimde işlenmeden saklanmış olabileceği varsayılmaktadır. Travmatik anıların işlenmeden depolanmasının bireylerin günlük hayatında zorluklara sebep olabileceği düşünülmekte, bu durumun işlenmemiş bilgilerin ortaya çıkarılıp uyum sağlayıcı şekilde işlenmesi sağlanarak iyileştirilebileceği ifade edilmektedir (Shapiro ve Maxfield, 2002).Uyumsal Bilgi İşleme modeli olumsuz, problemli bir anının işlenmeden ve uyumsuz bir şekilde depolanmasının, kişilerde uyumsuz davranışlar gelişimine sebep olacağını açıklamaktadır. Göz hareketleri ve iki yönlü ses / dokunma gibi bilateral uyaranların işlenmeden depolanan bilginin işlenme sürecine katkı sağladığı bilinmektedir (Shapiro, 1999).EMDR ile kişideki sıkıntıların kademeli olarak azalması, kişinin kaçınma davranışlarının azalmasını da sağlamaktadır ve böylece duyarsızlaşma meydana gelmektedir. Duyarsızlaşma anı ile bağlantılı bilginin işlenmesini arttırarak bu bilginin işlevselleştirilmesine ve bellekteki bağlantıların artmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Tablo 2.2 EMDR Yaklaşımının Temel İlkeleri (Özel, 2019)
EMDR’a göre yaşanılan psikolojik problemlerin temelini, kişinin belleğinde olumlu ya da olumsuz kaydedilen anı ağları oluşturur. |
Travmaya sebep olabilecek olumsuz bir olay sırasında bireylerin bilgi işleme sisteminde aksaklıklar, problemler oluşabilmektedir. |
Bilgi işleme sisteminde oluşan aksaklıklar travmatik anıların işlenmeden, olduğu gibi bellekte saklanmasına neden olur. İşlenmeyen bu anılar kişiyi travma anındaki duygu, düşünce ve bilişlerdeki rahatsızlık oluşturduğu şekilde bellekte kayıtlıdır. |
İşlenmemiş anı ağları, şimdiki süreçte sahip olunan algıların geçmiş olaylara karşı işlevsel olmayan duygu, düşünce, biliş, inanç ve beden duyumları içeren patolojik durumu oluşturur. |
Göz hareketlerinin takibini içeren çift yönlü uyarım tekniğini içeren EMDR ile düşünce, biliş, duygu yapılarının yeniden işlenmesi sağlanır. |
Danışanın EMDR hakkında bilgilendirilmesi, psikoeğitim sürecini, güvenli bölge oluşturmasını içeren hazırlık dönemi, imgeselleştirme ve çift yönü uyarım ile duyarsızlaştırma aşaması, bedensel taramanın ve bilişsel işlemenin yapılması ve terapistin tedavinin etkinliğini tespit etmesi, danışanın değerlendirmesi ile terapi süreci sonlandırılır. |
Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve EMDR Terapisi
EMDR, danışanın kısa sürede öğrenilebildiği, kolay uygulanabilen, kısa sürede etkin sonuç alınabilen bir terapi yöntemidir. Terapi terapist danışan seansı süresince yürütülmekte, danışana artı ev ödevi yapması istenmemektedir. EMDR’da terapistin yeteneği ve yönlendirmesi terapinin etkinliğinde önemli olup, alanında uzmanlaşmış terapistler tarafından gerçekleştirilmelidir. Terapi genel olarak sekiz aşamadan oluşmaktadır.(1) Danışan travma hikayesini anlatır, bireye özgü uygun EMDR tedavi planı oluşturulur.(2) Terapistin EMDR terapi planı ile ilgili bilgilendirme yaptığı, uygulama için danışanın onayını aldığı hazırlık ve stabilizasyon süreci olarak görülen terapist danışan bağının ve güvenli yerin oluşturulduğu aşamadır. Ayrıca bireyin duygu, düşünce ve davranışlarını kontrollü ve rahat şekilde ifade edebilmeleri için kendi kendini yatıştırma ve nefes egzersizleri öğretilmektedir.(3) Travmatik anıyı temsil eden bir görsel seçilerek, bireyin görselin kendisiyle ilgili çağrıştırdığı olumsuz biliş/düşünce sorulur, Öznel Rahatsızlık Birimi Ölçeği (Subjective Unit of Disturbance Scale) üzerinde kişinin sıkıntısını puanlaması (10 = en yüksek rahatsızlık, 0 = hiç rahatsızlık yok) istenmekte ve bu sıkıntıyı bedeninin en çok hangi bölgesinde hissettiği sorulmaktadır.(4) Aynı görsele karşı bireyde aslında sahip olmak istediği olumlu düşünce sorulmaktadır. Sonrasında Bilişin Geçerlilik (Validity of Cognition) ölçeği kullanılarak bireyin sahip olmayı istediği olumlu düşüncenin birey tarafından ne kadar inandırıcı hissedildiği puanlanmaktadır (7 = tamanen inandırıcı, 1 = hiç inandırıcı değil). Olumlu bilişin tespit edilmesi tedavinin hedefini oluşmaktadır ve bilgi işleme sürecini kolaylaştırmaktadır.(5) Seçilen görsele, olumsuz bilişine/ düşüncelerine, duygularına ve bedensel olarak hissettiklerine odaklanması sağlanıp, bilateral uyarıya başlanır. Bireyde öznel rahatsızlık birimi ölçeğine göre rahatsızlığın görülmediği zamana kadar duyarsızlaşma olarak adlandırılan bu aşama devam eder.(6) Danışandan travmatik anısını sıkıntı hissetmeden hatırlaması istenmektedir. Bireyin kendiliğini kabul etmesi ve olumlu yönde yeni bir kendilik algısı oluşturması hedeflenmektedir.(7) EMDR danışanın travmatik deneyimini hatırlama sürecinde bedeninde bir gerginliğin olmadığı zamana kadar devam eder ve bu süreç içinde görsele ve olumlu düşünceye odaklanarak bedensel duyumunun farkındalığını sağlaması istenmektedir.(8) Terapist işlemenin yeterli olduğunu tespit ettiği süreçte tedavinin tamamlanma kararının alındığı aşamadır. Danışana terapi ile ilgili değerlendirmelerini ifade etmesi istenir