Evlilikler Neden Bitiyor? Günümüz Evliliklerini Zorlayan Faktörler
Evlilikler her zaman bir ömür boyu sürecek umuduyla başlar. Ancak günümüzde birçok evlilik, beklenenden daha kısa sürede yıpranmakta ve hatta sonlanmaktadır. Peki evlilikler neden bitiyor? Bu sorunun tek bir cevabı yok. Kültürel değişimlerden 21. yüzyılın getirdiği bireysel dönüşüme, evlilikte rollerin değişmesinden beklentilerin artmasına kadar pek çok etken ilişkilerin sürdürülebilirliğini zorlaştırıyor.
1. Kültürel Değişimler ve Evliliğe Etkisi
Eskiden evlilikler daha çok toplumsal beklentiler ve ailelerin yönlendirmesiyle gerçekleşirdi. Ancak günümüzde bireyler kendi kararlarını daha özgür şekilde alıyor. Bu özgürlük beraberinde kişisel tatmin ve bireysel mutluluğa verilen önemi artırıyor. Geleneksel “katlanma kültürü” yerini, “kendini gerçekleştirme”ye bırakıyor. Bu dönüşüm, çiftlerin evlilikten beklentilerini de kökten değiştiriyor.
2. 21. Yüzyılda Evliliği Zorlaştıran Yeni Dinamikler
Teknolojinin gelişmesi, sosyal medya kullanımı ve bireylerin sürekli karşılaştırma halinde olması, ilişkilerde memnuniyetsizlik duygusunu besliyor. Ayrıca iş hayatının stresi, şehir yaşamının yalnızlaştırıcı etkisi, bireylerin içe dönmesine ve eşinden uzaklaşmasına neden olabiliyor. Tüm bu faktörler evlilikteki duygusal bağı zayıflatıyor.
3. Rollerin Karışması ve Denge Arayışı
Kadınların iş hayatında daha aktif rol alması, geleneksel cinsiyet rollerinde bir değişimi beraberinde getirdi. Bu değişim bazen eşitlik duygusunu beslerken, bazen de rollerin karışmasıyla iletişim sorunlarını artırıyor. Kim sorumluluğu almalı? Kim duygusal yükü taşımalı? Bu sorulara çiftler kendi dinamikleri içinde cevap bulamadıklarında çatışmalar artıyor. Evlilikte rollerin netleşmemesi, güven duygusunu ve iş birliğini zedeleyebiliyor.
4. Evliliklerde Beklentilerin Artması
Evlilik artık sadece bir “yuva kurma” ya da “toplum içinde yer edinme” kurumu olmaktan çıkmış durumda. Modern birey, evliliğinde sadece huzur değil; tutku, heyecan, entelektüel uyum ve duygusal doyum da bekliyor. Ancak tüm bu beklentilerin tek bir kişiden karşılanmasını beklemek çoğu zaman gerçekçi değil. Bu beklenti fazlalığı hayal kırıklığını, hayal kırıklığı ise uzaklaşmayı beraberinde getiriyor.
5. Evlilik Aşkı Bitirir mi?
Sıklıkla sorulan bir soru: “Evlilik aşkı bitirir mi?” Aslında evlilik aşkı bitirmez; fakat aşkı canlı tutmak için çaba göstermeyen çiftler ilişkilerinde zamanla yabancılaşır. Rutinler, sorumluluklar ve ilgisizlik aşkın yerini gerginliğe bırakabilir. Oysa sağlıklı bir evlilikte, aşkın dönüşmesine izin vermek ve her iki tarafın da birbirini keşfetmeye devam etmesi önemlidir. Bu noktada çift terapisi, evliliği besleyen bir araç olabilir.
İletişim Sorunları Evlilikleri Nasıl Bitiriyor?
Evlilik sorunlarının en temel sebeplerinden biri sağlıksız iletişimdir. Özellikle çift terapisi sürecinde en sık karşılaştığımız konuların başında, tarafların farkında olmadan tekrarladığı iletişim hataları gelir. Bu yazıyı okurken, bahsedeceğimiz davranışlardan birini ya da birkaçını siz de yapıyorsanız, bu durum sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlandığınızı gösteriyor olabilir.
1. Sürekli Sert Eleştiri ve Aşağılama
Sağlıksız evliliklerde sıkça gözlemlenen iletişim hatalarının başında, sert eleştiriler ve karşı tarafı küçümseyen tutumlar gelir. Eşlerden biri sürekli olarak diğerinin davranışlarını eleştiriyorsa, bu durum zamanla ilişkinin dinamiğini bozar. Başlarda eleştirilen kişi, sadece davranışının yetersiz olduğunu düşünür; fakat zamanla yaptığı her şeyin yetersiz, değersiz ve önemsiz olduğu hissine kapılır.
Tahammülsüzlük ve mükemmeliyetçilik ile yapılan bu eleştiriler, zamanla karşı tarafta özgüven kaybına ve değersizlik duygusuna yol açar. Böyle bir evlilikte uzun soluklu, samimi iletişim neredeyse imkânsız hale gelir. Bu durum, “evlilik neden biter” sorusuna verilecek en temel yanıtlardan biridir.
2. Akıl Okuma ve Yanlış Niyet Atfetme
İkinci sık yapılan hata, akıl okumadır. Kanıta dayalı olmadan eşin ne düşündüğünü, ne hissettiğini bildiğini varsaymak oldukça yanıltıcıdır. Akıl okuma, bireyin kendi zihinsel yorumunu “tek doğru” olarak kabul etmesidir. Örnek vermek gerekirse:
“Eşim bana ‘seni seviyorum’ diyor ama aslında içten içe pişmanlık duyuyor. Ben onun ne düşündüğünü biliyorum.”
Bu tür düşünceler, genellikle bireysel inançlara ve geçmiş deneyimlere dayanır. Terapi sürecinde eşler arasında sıkça şu cümleleri duyarız:
“Eşim yemeğimi beğenmedi, o söylemese de benimle evlendiğine pişman olduğunu hissediyorum.”
Bu cümleyi söyleyen 6 aylık evli bir danışanım, bunu anlatırken gözyaşlarına hâkim olamıyordu. Oysa evliliğin başında yaşanan uyum süreci, her iki taraf için de zaman alabilir. Sağlıklı evlilik demek, her konuda aynı düşünmek ya da aynı anda keyif almak demek değildir. Asıl önemli olan, bu farklılıklara açık iletişimle yaklaşabilmektir.
3. Uzlaşma Beklentisinin Sürekli Boşa Çıkması
İletişimde en yıpratıcı deneyimlerden biri, tarafların uzlaşma beklentisiyle konuşmaya başlaması ama konuşmanın sonunda bir çözüme ulaşamamasıdır. Bu durum, eşlerde hayal kırıklığı ve umutsuzluk yaratır. Çiftler arasında sıkça şu sözleri duyarız:
“Onunla konuşmak istemiyorum çünkü hiçbir zaman uzlaşamıyoruz.”
“Aynı şeyi söylemekten yoruldum, değişen bir şey olmuyor.”
Eşler farklı düşünmeyi bir tehdit olarak gördükçe, iletişim daha da zayıflar. Oysa iletişim, yalnızca anlaşmak için değil, anlamak ve paylaşmak için de yapılır. Uzlaşmaya ulaşamamak, iletişimi başarısız kılmaz. Anlamaya yönelik samimi çaba, ilişkinin derinliğini güçlendirir. Evlilikte sağlıklı iletişim kurmak isteyen çiftler, sürece değil sadece sonuca odaklandığında daha başarılı olabilirler.
4. Duvar Örme ve Suskunluk
Evlilikte iletişimi koparan en sessiz ama en güçlü davranış biçimlerinden biri de “duvar örme”dir. Genellikle çiftlerden biri konuşarak sorunları çözmeye çalışırken, diğeri susarak iletişimi keser. Bu suskunluk hali, karşı tarafa şu mesajı verir:
“Seninle ve bu sorunla ilgilenmiyorum.”
Bu iletişimsizlik, konuşmaya çalışan tarafın zamanla yorulmasına neden olur. Terapi sürecinde sıkça şunu duyarız:
“Artık ben de konuşmak istemiyorum, çünkü hep aynı döngüye giriyoruz.”
Duvar ören eşler bazen tartışmanın yine aynı şekilde biteceğine olan inançla, bazen de nasıl toparlayacaklarını bilemedikleri için sessiz kalırlar. Ama sonuç değişmez: iletişim kopar ve bağ zayıflar.
Evliliğinizi Kurtarmak Mümkün mü?
Evlilik, sürekli gelişim ve emek gerektiren bir ilişkidir. Eşler değişir, ihtiyaçlar değişir, hayat koşulları değişir. Fakat sağlıklı bir iletişim, empati, karşılıklı anlayış ve destek varsa her evlilik iyileştirilebilir. Eğer kendinizi sürekli aynı döngü içinde buluyorsanız, bir uzmandan yardım almayı düşünebilirsiniz. Özellikle Üsküdar’da psikolojik destek arıyorsanız, çift terapisi konusunda deneyimli bir Üsküdar psikolog ile çalışmak ilişkinizin dinamiğini değiştirebilir.
İlişkinizde Bu Hatalardan Kaçını Yapıyorsunuz?
Eğer eşinizle konuşmalarınız giderek azaldıysa, her konuşma tartışmaya dönüşüyorsa, bu döngüyü fark edip durmak önemlidir. Önce birbirinizi suçlamadan kendi davranışınıza bakın. Hangi iletişim hatası sizin ilişkinizde sıkça tekrarlanıyor? Hangi tutum, sizi eşinizden uzaklaştırıyor?
Unutmayın, evlilikte sağlıklı iletişim mümkün. Fakat çoğu zaman bu beceriler öğrenilmeyi ve desteklenmeyi bekler. Eğer bu döngüleri kendi başınıza aşmakta zorlanıyorsanız, bir çift terapisti ile çalışmak evliliğinizi dönüştürebilir.
👉 Üsküdar psikolog desteğiyle sağlıklı iletişim becerilerini kazanmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
👉 Danışmanlık için tıklayın.